17 Şubat 2022 Perşembe

DA(Den gang) ve NÅR(Hver gang)




Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere, kullanımında sıkça hata yapılan iki ifadeden bahsedeceğim.

Bunlar, DA(Den gang) ve NÅR(Hver gang) dır. Bu her iki ifade de, İngilizce de WHEN ile karşılanmaktadır. O düşünceyle yapılır hatalar daha çok.
*** DA(Den gang), geçmişte bir defa gerçekleşen veya gerçekleşmeye başlayıp uzun bir süre devam eden süreçlerdeki olayları ve durumları anlatır. (Birinin büyümesi, bir yerde yetişmesi gibi) Da ile ilgili en önemli iki nokta şudur ki, GEÇMİŞTE olacak ve BİR DEFA gerçekleşmiş olacak. Tekrar eden olay veya durumlar olmayacak. Örneğin;
Süleyman hadde gått i tre timer da han oppdaget at han hadde tatt feil vei.
Süleyman yanlış yola saptığını öğrendiğinde, üç saat yürümüştü.
Da min far kom inn i rommet, ble alle stille.
Babam odaya girdiğinde, herkes sessizleşti.
Da min bror vokste opp, hørte han på Tarkan hver dag.
Ağabeyim büyürken, her gün Tarkan dinlerdi. (DİKKAT! Burada DA, büyüme eylemi için kullanıldı. Her gün Tarkan dinleme eylemi için değil.)
*** NÅR(Hver gang), geçmişte veya şimdi olması farketmeksizin, tekrar eden olayları anlatırken kullanırız. Gelecekle ilgili durumları anlatırken ise, bir kez veya tekrar edip etmeme durumuna bakmaksızın, NÅR kullanırız, DA değil. Örneğin;
Vi spiste alltid når faren min kom.
Her zaman, babam geldiğinde yemek yerdik.
Når det stormer ute, koser vi oss inne foran peisen.
Dışarı fırtınalıyken, içeride şöminenin önünde keyif yapıyoruz.
Når Lara blir stor, skal hun velge hva hun vil.
Lara büyüdüğünde, ne isterse onu seçecek.
NOT:Arkadaşlar, DA ve NÅR kullanımında, 3 noktaya dikkat ediniz, lütfen.
1) DA, geçmişte olan ama bir kez olan(Bir defada), tekrarlı olmayan durumlar için kullanılır.
2) Olay tekrar ediyorsa, geçmişte veya şimdi olmasına bakılmaksızın, NÅR kullanırız.
3) Bahsedilen durum, şey, olay, gelecek zamanda olacaksa, tekrarlı ya da bir kez olsun farketmeksizin, sadece NÅR kullanılır.
Lykke til ! İyi şanslar 🙂

12 Şubat 2022 Cumartesi

Forkortelser / Kısaltmalar (1)




 Merhaba arkadaşlar,

Bugün sizlere, bazı en yaygın kısaltmalardan örnekler vereceğim. Devamı gelecek.

 

**bl.a - blant annet**   

Ayrıca, diğer şeylere ek olarak gibi anlamlara gelir.

Vi snakket bl.a om været. Ayrıca hava hakkında konuştuk.

 

**s.d. - se denne**

Bunu görünüz, demektir. Dikkat etmemiz gereken noktayı işaret eder.

 

**d.d. - dags dato**

Günün tarihi. İçinde bulunduğumuz tarihi işaret eder.

2012 – d.d (2012 den başlayan ve hala devam eden) demek oluyor.

           

**s.u. - svar utbes**

Bir davete veya çağrıya, gelip gelmeyeceğimizi haber vermemizi isteyen ifadedir.

Du er invitert til min bursdag, 25. aug. kl. 19:00. S.u. innen 20. august.

25 Ağustos saat 19:00 deki doğum günüme davetlsin. 20 Ağustosa kadar haber ver gelip gelmeyeceğini.

 

**e.l. - eller lignende**

Veya benzerleri/benzeri

Jeg liker fotball e.l aktiviteter. Futbol veya benzeri aktiviteleri seviyorum.

 

**o.I. - og lignende**

Ve benzerleri/benzeri

Det finnes ulike helbredelsesmetoder her i byen, som svettebad, massasje o.l.

Burada şehirde birçok farklı şifa yöntemleri var. Buhar banyosu, masaj ve benzeri.

 

**ev. – eventuelt veya eventuelle**

Muhtemel, mümkün olan, olası

Vi må snakke om eventuelle medisinske risikoene til operasjonen. Ameliyatın olası tıbbi riskleri hakkında konuşmalıyız.

           

**osv. - og så videre**

Ve benzerleri, vesaire (ingilizce’deki etc. gibi) Arka arkaya sıralanan ifadelerin en sonuna konur ve listenin devam ettiği anlamı verir.

I denne historiske byen treffer vi jordbruksarbeidere, leiesoldater, plyndrere, slaver osv. Bu tarihi şehirde tarım işçileri, paralı askerler, yağmacılar, köleler vs. ile karşılaşıyoruz.

 

**f.eks. - for eksempel**         

Örneğin, örnek olarak.

Det er noen nøytrale land som f.eks. Sveits. Bazı tarafsız ülkeler var, örneğin İsviçre gibi.

 

**pga. - på grunn av**

Yüzünden, sebebiyle

Vi blir hjemme pga. dårlig vær. Olumsuz hava sebebiyle, evde kalıyoruz.

 

**f.o.m. - fra og med** 

... tarihinden başlayarak, ve ... tarihi de dahil olmak üzere 

Den nye loven gjelder f.o.m. 3. juli. Yeni yasa, 3 Temmuzdan (3 Temmuz da dahil olmak üzere) başlayarak geçerlidir. 


**t.o.m.-til og med**

… tarihine kadar ve … tarihi de dahil olmak üzere

Vi blir hjemme t.o.m. 16. august. 16 Ağustos (16 Ağustos da dahil) tarihine kadar evde kalıyoruz.

 

**m.a.o. - med andre ord**

Bir başka deyişle

Jeg hadde ikke råd til det, m.a.o., var jeg for fattig til å kjøpe det. Onu alacak gücüm yoktu, yani(bir başka deyişle), onu satın alamayacak kadar fakirdim.

 

**t.h. (til høyre), t.v (til venstre)**

Sağda, solda

Bilen står der borte t.h. Araba, orada sağda duruyor.

Gå og stå der t.v. Git ve orada solda dur.

 

**mvh - med vennlig hilsen**

Saygılarla, en içten selamlarla

           

**vha.- ved hjelp av**

Yardımıyla

Ali klarte oppgaven ved hjelp av mora si. Ali, ödevini annesinin yardımıyla tamamladı.

 

#süleymanhoca #norveççedilkursu #norveççeözelders #learnnorwegian #lærnorsk #norveççe #bergenstest #aiesec #erasmus #tyrkia #fjord #bergen #oslo #norsk #nordlys #norveççeöğreniyorum #son_haberler #yurtdisiegitim #norveç #isveç #isveççe #ibsen #lofoten #udi #scandinavia #schengen #residencepermit

 

7 Şubat 2022 Pazartesi

''er + sikker på . . .'' ve ''er + usikker på . . .''

Bir konuda veya bir görüşte ‘’emin olma’’, ‘’emin olmama’’ gibi durumları anlatmamıza yarayan bu kalıp ile ilgili, bazı örnekler yapalım.
Hun er sikker på at jeg blir fornøyd med maten hennes. O, yemeğinden memnun olacağıma emindir.
Læreren er ikke sikker på at vi skal klare oppgaven. Öğretmen, görevi başaracağımızdan emin değil.
Jeg er usikker på at Ali velger oss. Ali’nin bizi seçeceğinden emin değilim.
Vi er litt usikre på om dere vil akseptere invitasjonen. Daveti kabul edip etmeyeceğinizden, biraz emin değiliz.
Ha det bra 🙂