25 Kasım 2021 Perşembe

Korona Döneminde Kullanılmaya Başlanan Yeni Kelimeler

 Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere, korona döneminde kullanılmaya başlanan yepyeni kelimelerden derlediğim bir listeyi paylaşıyorum. Güncel kalmakta fayda var 🙂


• Albueklem > Dirsek selamı
• Avstandsbesøk > Mesafeli ziyaret
• Avstandsfotball > Mesafeli futbol oyunu. Yakın temas olmadan
• Avstandskaffe > Mesafeli kahve içimi
• Balkongkonsert > Balkon konseri
• Flysavn > Uçuş özlemi
• Fotklem > Ayak selamı
• Hostebot > Öksürük cezası. Bilerek birinin üzerine olursa.
• Hosteskam > Öksürük utancı. Korona olmadığı halde öksürenlerin hissettiği.
• Hyttebot > İzinsiz olarak yazlığa gitme cezası.
• Hytteforbud > Yazlığa gitme yasağı
• Hytteskam > Karantina uygulaması varken izinsiz olarak yazlığa gidince duyulan utanç.
• Joggeskam > Normal yürüyüşe çıkanların, koşarak terleyip nefes nefese kalan diğerlerine atfettiği utanç.
• Karantenefrist > Karantina bitiş tarihi
• Karanteneklokka > Karantina saati
• Karantenepsyke > Karantina psikolojisi
• Karantrene > Karantinada yapılan spor
• Kjæresteskjema > Başka ülkeden partneri olanların doldurduğu form
• Koronababy > Karantina bebeği. Koronaya karşı korunan veya karantinada doğan
• Koronabedrageri > Korona dolandırıcılığı. Korona olmadan, maddi destek almak.
• Koronadød > Koronadan ölen kimse.
• Koronadødsfall > Koronadan ölüm
• Koronafast > Koronadan dolayı mahsur kalmak
• Koronafett > Koronada hareketsizlikten dolayı vücudun yağ bağlaması
• Koronahull > Korona deliği, normalden daha az derindir ki, oyuncular topa dokunmadan golf sopasıyla topu çıkarabilsinler diye.
• Koronahår > Korona saçı/kıllanması. Berbere/kuaföre gidememekten
• Koronakilo > Korona kilosu
• Koronakompensasjon > Zarar gören işletmelere verilen korona mali desteği
• Koronakopp > Golfte, deliğe konulan kap. Topun daha derine inmesini engeller.
• Koronakreativ > Korona yaratıcılığı
• Koronakriminell > Korona dolandırıcısı. Şartları, haksızca lehine kullanan
• Koronakroner > Devlet tarafından kişi ve işletmelere verilen destek
• Koronakviser > Korona sivilceleri
• Koronasveis > Korona saç kaynağı. Kuaföre gidemeyenlerin yaptırdığı saç kaynağı
• Koronatelefon > Korona telefonu(bilgi hattı
• Koronateststasjon > Korona test merkezi
• Koronatid / koronatider > Korona zamanı/zamanları
• Koronatrening > Korona şartlarında yapılan spor egzersizleri
• Koronautbrudd > Korona salgını
• Koronerulling > Dijital ortamda düzenlenen konser
• Koronidiot > Korona gerizekalısı (Koronayı ve korunma önlemlerini hiçe sayan kimse)
• Luftklem > Birini kucaklıyormuş gibi kollarınızı açıp kendinizi sararak selam vermek
• Ringevenn > Telefon dostu. Yalnızlığınızı azaltmak için aradığınız kimse.
• Skamstring > Stoklama utancı. Zor bulunacak şeyleri stoklamaktan duyulan utanç.
• Smitteslurv > Bulaşma riskini azaltan önlemleri savsaklamak
• Smittetrykk > Enfeksiyon(bulaşma) baskısı
• Superspreder > Süper yayıcı
• Søringkarantene > Güney bölgelerden gelenlere uygulanan
• Telefonbesøk > Telefon ziyareti. Telefon yoluyla ziyaret(hal hatır sormak)
• Tøymunnbind > Ev yapımı, cerrahi maske benzeri maskeler
• Utebesøk > Gelen ziyaretçinin dışarıda ağırlanması
• Virtuell strikkeklubb > Sanal örgü kulübü. İnternet üzerinden. 🙂
• Virtuøl > Sanal bira. Sanal ortamda bir araya gelip, bira içmek 🙂
• Virusrebeller > Virüs asileri. Korunma önlemlerini hiçe sayan ve özellikle yaşlıların üzerlerine öksüren isyankârlar.

Kaynak: korrekturavdelingen.no

24 Kasım 2021 Çarşamba

Å lære et språk er å snakke språket!

#süleymanhoca #norveççedilkursu #norveççeözelders #learnnorwegian #lærnorsk #norveççe #bergenstesten #süleymanhocailenorveççedilkursu #tyrkisk #aiesec #erasmus
 

Å LÆRE

 Arkadaşlar, öğretmenler günü vesilesiyle, å lære fiilinin farklı çekimlerine, ve temel bazı kullanımlarına bir göz atalım.

Å LÆRE
Infinitiv: å lære
Presens: lærer
Preteritum: lærte
Presens perfektum: har lært
Imperativ: lær
Å lære: Öğrenmek
Osman liker å lære nye ord. Osman, yeni kelimeler öğrenmeyi seviyor.
Lærer: Şimdiki ve geniş zaman hali(-r ve-yor lu haller)
Lara lærer nye reglene litt etter litt. Lara, yavaş yavaş yeni kuralları öğreniyor.
Lærte: Di'li geçmiş zaman hali
Vi lærte alt selv. Biz, herşeyi kendimiz öğrendik.
Har lært: Yakın geçmiş zaman diyebileceğimiz, çekim.
Hagi har lært tyrkisk i kort tid. Hagi, kısa sürede Türkçe öğrendi.
Lær: Öğren! Emir kipi
Lær ansvaret ditt! Sorumluluğunu öğren!
*** A lære + nesne zamiri: Öğretmek
Ali lærer henne å skrive bedre. Ali, ona, daha iyi yazmayı öğretiyor.
*** Laerer: Öğretmen (fiillerden türetilen isimlere örnek)
Handan er lærer i japansk. Handan, Japonca öğretmenidir.

18 Kasım 2021 Perşembe

Tıbbi Mesleki Norveççe

 

Arkadaşlar, tıbbi mesleki Norveççe dil kursumuza, istediğiniz zaman katılabilirsiniz. En az A2 seviyesini bitirmiş olmanız, temel şarttır. Kurslar, bireysel ve birebir olduğundan, program uygunluğum dahilinde, başlama için bir tarih kısıtı yokturdur.
Kurs detayları için, lütfen, norvecceders@gmail.com adresim üzerinden irtibata geçiniz.


Så > så > så > så

 Merhaba arkadaşlar,

Bugün, sizlere, Norveççe’de çok yaygın olarak kullanılan ‘’SÅ’’ nun kullanım şekil ve fonksiyonlarından bahsedeceğim biraz.
Daha başka anlam ve fonksiyonlarda da, karşımıza çıktığı durumlar olabiliyor olsa da, en temel 4 durumdan bahsedeceğim.
1. SÅ, görmek fiili ‘’å se’’ nin geçmiş, yani preteritum halidir.
Å se > ser > så > har sett çekimlerinde görüleceği üzere.
Jeg så en gråtende gutt i barnehage i går. Dün kreşte, ağlayan bir çocuk gördüm.
2. SÅ, ‘’ardından’’, ‘’daha sonra’’ gibi anlamlara gelir ve sıralı eylemleri anlatırken kullanılır sıkça.
Ali skriver mange innholdsrike tekster, og så gir han dem til læreren sin. Ali, birçok zengin içerikli metin yazar ve daha sonra bunları hocasına verir.
3. SÅ, ‘’çok’’ anlamında. Derecelendirme belirtir.
Lara har så mye å tenke på. Lara’nın, düşünecek çok şeyi var.
4. SÅ, ‘’dolayısıyla’’, ‘’bu sebeple’’ gibi anlamlara gelir.
Nasreddin Hodja vil reise til Eskişehir i morgen, så han vil ikke jobbe i dag. Nasreddin Hoca, yarın Eskişehir’e gitmek istiyor, dolayısıyla bugün çalışmak istemiyor.